UYGULAMA, BAKIM ve ÖNLEMLER
TAZE BETONUN SIKIŞTIRILMASI
Beton malzemelerin hazır beton tesislerinde karılması ve taze betonun yerine yerleştirilmesi işlemleri esnasında, beton karışımının içerisine kendiliğinden ( istenmeden ) bir miktar hava da sıkışmaktadır.
İçerisinde bir miktar hapsolmuş hava boşluğu bulunduran taze beton, yerleştirildiği kalıbın içerisini tamamen doldurmamış ve yoğunluğu az olan bir beton durumundadır. Beton yerine yerleştirildikten hemen sonra ,bünyesinde yer alan hapsolmuş havanın mümkün olabildiği kadar dışarıya çıkartılması gerekmektedir. Taze betonun içerindeki hapsolmuş havanın dışarıya çıkartılması işlemine “betonun sıkıştırılması ” denilmektedir.
Beton teknolojisinin gelişmesi neticesinde hazır betonların sıkıştırılması Mekanik yöntemlerle yapılmaktadır. Uygulanacak sıkıştırma yönteminin belirlenmesinde, taze betonun sahip olduğu işlenebilme, kalıp şekilleri ve boyutları, beton içerisinde yer alacak donatının sıklığı ve miktarı gibi bazı faktörler dikkate alınmalıdır.
Hazır beton sektöründe kalıba yerleştirilen taze betonun içerisindeki havadan kurtulmak ve betonu daha az boşluklu bir beton durumuna getirebilmek amacıyla,betona uygulanan vibrasyon işlemi, vibratör denilen titreşimli mekanik aletlerle yapılır.
Betonun vibrasyon yöntemiyle sıkıştırılması işlemindeki olaylar iki aşamalı olarak yer almaktadır.Birinci aşamada vibrasyon etkisi ile betondaki harç sıvılaşarak dibe doğru hareket etmekte ve ikinci aşamada betonun içerisindeki hapsolmuş hava dışarı çıkmaktadır. İkinci aşamadaki olay birinci aşamadaki olayla hemen hemen aynı anda yer almaktadır.
TAZE BETONA VİBRASYON UYGULANMASININ SAĞLADIĞI YARARLAR :
Betonun yerleştirilmesi kolay olduğundan ekonomi sağlamaktadır.
Daha yoğun ve homojen bir beton elde edilmektedir.
Kalıpları sökülen betonda, kenarların belirgin hatların düzgün şekilde oluşabilmesini sağlamaktadır.
Daha yüksek dayanımlı beton elde edilmektedir.
Betonarme yapı betonlarında, betonla demir donatıların arasında daha iyi aderans sağlanmaktadır.
Daha yüksek dayanıklılık elde edilmektedir.
Beton Vibratör tipleri :
Taze betonun kıvamına, yapıdaki kullanıldığı yere ( kiriş, döşeme v.d.) ve imal edilecek beton elemanının tipine uygun olabilecek sıkıştırmanın yapılabilmesi için :
Dahili vibratörler,
Harici vibratörler,
Vibrasyon masaları,
Yüzey vibratörleri olarak dört gurupta imal edilirler.
Hazır beton sektöründe en yaygın olarak kullanılan vibratör tipleri dahili vibratörler olup, içerisine eksantrik ağırlıklı dönme elemanı yerleştirilmiş olan çelik bir tüp ve çelik tüpün üst ucundan bağlanmış olduğu hortum şeklindeki esnek bir saptan oluşmaktadır. Esnek sapın üst ucu elektrik veya dizel motoruna bağlıdır.Dalıcı olarak adlandırılan çelik tüpün alt ucu yuvarlatılmış durumdadır.
Dahili vibratörlerin dalıcı uçları 2 – 18 cm. arasında değişen çaplarda ve 4000- 15000 devir / dakika arasında değişen frekans kapasitelerinde üretilmektedir.
Plastik kıvamdaki yapı betonlar için : 8500 – 15000 devir / dakika,
Duvar,kolon, kiriş gibi elemanların betonlarında : 8000 – 12000 devir / dakika,
Kütle betonlarında : 7000 – 10500 devir / dakika frekanslı vibratörler önerilmektedir.
Dahili vibratörün etkili olduğu alan dalıcı ucun çapına göre değişmektedir.
Dalıcı Üç Çapı -cm Vibratör Etki Alanı Çapı -cm
3 12
5 19
7 27
10 40
15 50
VİBRATÖR UYGULANMASINDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR :
Beton tabakasının derinliği, kullanılacak olan vibratörün dalıcı ucunun uzunluğunu geçmemelidir. Her beton tabakası vibrasyona tabi tutulmalıdır.
Vibratör taze betonun içerisine dik olarak daldırılmalı ( düşey eksenden en fazla 10 derece eğik durumda olabilir. )
Vibratörün dalıcı ucu taze beton tabakasının tüm derinliğine, hatta bir önceki tabakaya birkaç cm girecek tarzda daldırılmalıdır.
Vibratör ucunun daldırılacağı noktalar arasındaki uzaklık genel olarak 40 – 50 cm civarındadır ve 75 cm. yi geçmemelidir.
Dalıcı uç beton kalıbının yan yüzeylerine yakın tutulmamalıdır.
Dalıcı uç taze beton içerisine hızlı bir şekilde daldırılmalı , beton içerisinde çok kısa veya çok uzun süreyle tutulmamalı ,( normal süre 5 – 15 sn. dir ), dalıcı ucun beton içerinden dışarıya çıkartılması ise yavaşça ( saniyede 5 – 10 cm. ) yapılmalıdır.
Dalıcı uç beton içerisindeki donatılara temas ettirilmemelidir.
Çok akıcı kıvamdaki betonlara vibrasyon işlemi uygulanmamalıdır.
TAZE BETON YÜZEYİNİN DÜZELTİLMESİ
Sertleşmiş beton yüzeyinin istenilen düzgünlükte olabilmesi için, yüzey düzeltme işleminin, taze betonun kalıplara yerleştirilip sıkıştırılmasından hemen sonra, yani betonun katılaşma göstermeden önce yeterli dayanıklılığı ve beklenen performansı gösterebilmesi için uygulanması gerekmektedir.
1. İlk düzeltme: İlk düzeltme işlemi, kalıbına yerleştirilmiş ve sıkıştırılmış betonun yüzeyinde bulunabilecek çıkıntılı veya çukur kısımlardan kurtulmak, beton yüzeyini aynı seviyeye getirebilmek için yapılmaktadır.Bu işlem için düzgün yüzeyli mastarlar kullanılmaktadır.
2. Son düzeltme: İlk düzeltme işleminin sonunda aynı seviyeye getirilmiş olan beton yüzeyinin tamamen düzgün bir duruma getirilebilmesi için yapılmaktadır. Son düzeltmede yüzdürme yöntemi işlemi 10 – 12 cm eninde ve 30 cm. boyunda altı çok düzgün olan tahtadan yapılmış bir aletle beton yüzeyine hafifçe bastırarak, beton yüzeyi üzerinde yüzdürülerek, beton yüzeyindeki pürüzlü kısımlar ve ince çatlakların kapanması sağlanabilmektedir.
Yüzdürme yöntemi ile yüzey düzgünleştirmesi işleminde betonla temas eden ve dönen bir disk bulunan motorlu aletler de kullanılmaktadır.
Ancak, daha düzgün ve pürüzsüz bir yüzey elde edebilmek için çelik mala ile düzeltmeye gerek duyulmaktadır.Yüzdürme yöntemi ile beton yüzeyinin düzeltme işleminden kısa bir süre sonra, beton yüzeyini tamamen düzgün ve çatlaksız bir duruma getirmek amacıyla uygulanmaktadır. Beton yüzeyini pürüzsüz ve tamamen düzgün bir duruma getirebilmek için uygulanan yüzdürme ve malalama gibi son düzeltme işlemleri ise, ilk düzeltme işlemi biter bitmez başlatılmamaktadır.
Son düzeltme işlemine başlayabilmek için taze betondaki terlemenin büyük ölçüde sona ermesini, beton yüzeyinde serbest su kalmamasını,ve betonun belirli ölçüde katılaşma göstermesini beklemek gerekmektedir.
Son düzeltme işlemlerinin başlatılabileceği zamanın tespiti şu şekilde yapılır:
Beton yüzeyinde hiç su bulunmamalı, beton yüzeyi parlaklığını kaybetmemiş olmalıdır.
Beton yüzeyi, bir insan yükünü taşıyabilecek kadar ( ayakla basıldığı zaman en fazla
3-5 mm.lik bir iz bırakabilecek kadar ) katılaşmış olmalıdır.
BETONUN KÜRÜ – BAKIMI
Betonun, özellikle ilk günlerde yeterince hidrotasyon yapabilmesini sağlayabilmek üzere, betonun içerisinde yeterli miktarda suyun ve sıcaklığın bulundurulması ve bu ortamın korunması işlemi ” Betonun Kürü veya Betonun Bakımı ” olarak anılmaktadır.
Yerine yerleştirilen taze betonun içerisindeki suyun azalmasının en önemli nedeni buharlaşmadır. Buharlaşma hızı , havadaki relatif neme, hava sıcaklığına, betonun sıcaklığına ve rüzgar hızına bağlıdır.
Döküm ve düzeltme işlemlerinden sonra betonun hava ile direkt olarak temas halinde olan yüzeyleri insan yükü taşımaya başladığı andan itibaren mümkün olan en uzun süre boyunca korunarak nemli tutulmalıdır. Telis bezleri ve beton örtüleri bu iş için uygundur. Ayrıca likit kür malzemeleri de betonun mastarlanmasından kısa süre sonra beton yüzeyini kaplayacak şekilde püskürtülerek de koruma sağlanabilir.
Koruma işlemlerinin sağlıklı yapılmaması durumunda beton yüzeyinde çekme gerilmeleri oluşur ve beton henüz bu gerilmeleri karşılayacak çekme dayanımına sahip olmadığı için çatlar. Plastik rötre çatlakları olarak anılan bu çatlaklar harita görüntüsünde olup dağınık ve süreksiz şekillerdedir.
SICAK HAVA KOŞULLARINDA BETON DÖKÜMÜ VE BAKIMI
Beton sıcaklığı konusunda uyulması gereken bir üst sınır, mevcut standartlarımızda anılmamakla beraber bazı proje şartnamelerinde belirtilmektedir. Aşırı sıcak hava koşullarında, aşağıda belirtilen önlemlerin sırasıyla en ekonomik olanları öncelikle alınarak betonun teslim anındaki sıcaklığı mümkün olduğunca düşürülmeye çalışılmalıdır.
Çimento birim hidratasyon ısısının ( cal/g ) soruşturularak, düşük hidratasyon ısılı çimentoların tercih edilmesi,
Mineral katkı ( uçucu kül,cüruf vb. ) kullanılması,
Çimento fabrikasında veya tesiste ekstra depolama yaptırılması veya silobasların dolumdan sonra bekletilmesi ile çimento ısısının mümkün olduğunca 60 ºC yi
aşmamasının sağlanması,
Beton dizaynında çimento dozajının en az seviyede tutulması,
Agrega stok sahası ve bunkerlerinin üzerinin kapatılması veya örtülmesi,
Yeterli drenaj sağlandıktan sonra iri agreganın fıskiye vb. ile düzenli olarak ıslatılması,
Su deposunun ve iletim hatlarının yalıtılması, üzerinin sundurma vb ile kapatılması, deponun mümkünse yer altında inşa edilmesi,
Soğutucu ünite ile suyun soğutulması veya kalıp buz atılması,
Priz geciktirme etkisinde olan kimyasal katkıların kullanılması,
Dolumdan önce trans mikserlerin serin yerde bekletilmesi, kazanlarının su ile soğutulması,
Trans mikserlerin telis beziyle kaplanması ve ıslatılması, hareket halinde tambur devrinin en azda tutulması,
Dökümlerin, hava sıcaklığının düşük olduğu sabah erken saatlerinde veya gün batımına yakın saatlerde planlanması,
Düşük pompalama debisinde basım yapılması,
Döküm sırasında ve sonrasında müşteri sorumluluğu altında betonun standartlara uygun bir şekilde korunması ile ilgili işlemlerin yapılması, bunun yapılmadığı tespit
edilen şantiyelerde kullanıcının uyarılması,
SICAK HAVA KOŞULLARINDA ÜRETİLECEK BETON SICAKLIĞININ HESAPLANMASI
Taze betonun sıcaklığı, beton karışımında yer alan malzemelerin sıcaklığına, miktarına be özgül ısılarına bağlıdır.
( özgül ısısı, 1 g. Maddenin sıcaklığının 1 C yükseltilebilmesi için gerekli kalori miktarıdır. )
S = Beton karışım sıcaklığı
Sçim.= Çimentonun sıcaklığı
Sk = İnce agreganın sıcaklığı
Sç. = İri agreganın sıcaklığı
Ss = Karışım suyu sıcaklığı
Açim =Çimentonun ağırlığı
Ak = İnce agreganın ağırlığı
Aç. = Kaba agreganın ağırlığı
Ark = İnce malzemedeki suyun ağırlığı
Arç = Kaba agregadaki suyun ağırlığı
As = Karışımdaki suyun ağırlığı
0.22 = kuru malzeme için kabul edilen özgül ısı değeri
S = 0.22 ( Sçim*Açim+Sk*Ak+Sç*Aç) + Sk*Ark+Sç*Arç+ss*As
0.22 ( Açim + Ak + Aç ) + Ark+Arç+As
SOĞUK HAVA KOŞULLARINDA BETON DÖKÜMÜ VE BAKIMI NASIL YAPILIR
Aşırı soğuk hava koşullarında, aşağıda belirtilen önlemlerin sırasıyla en ekonomik olanları öncelikle dikkate alınarak betonun teslim anında taze haldeki sıcaklığı en az 5 ºC
Portland çimentosu kullanılması, tercihen mineral katkı kullanımından kaçınılması,
Sıcak çimento ( ≥ 80 ºC ) kullanılması.
Agrega stok alanının ve bunkerlerinin üstünün kapatılması, ısıtma tertibatı vb. var ise ortamın veya agreganın ısıtılması,
Karışım suyunun 50 ºC civarı ısıtılması, imkan yok ise su deposu ve hatların yalıtılması,
Hidratasyon ısısını artırıcı veya suyun donma sıcaklığını düşürücü etkili priz hızlandırıcı katkılar kullanılması,
Yüksek dayanım sınıfında beton tercih edilmesi
Üretim tesisinde hava ile temas halinde bulunan su ve hava iletim hatlarının yalıtılması,
Taşıma sırasında mikser kazanının hızlı devirde döndürülmesi,
Döküm sırasında ve sonrasında betonun standartlara uygun bir şekilde korunması ile ilgili işlemlerin müşteri sorumluluğu altında yapılması, aksi tespit edilen şantiyelerde müşterinin uyarılması,
Beton, döküm yerindeki bekleme koşulları altında genelde en az 4 MPa küp basınç dayanımına sahip oluncaya kadar soğuk iklim koşullarından öncelikle korunması gerekmektedir.
İŞ DERZLERİ ( Beton ek yerleri – Röpriz )
Beton döküm işlemine ara verildikten sonra yeniden beton dökme işlemine, daha önceden dökülen kısım katılaşmaya başladıktan veya tamamen katılaştıktan sonra devam edilen yarlere, beton ek yerleri veya röpriz denir.
Ek yerleri genellikle yapının zayıf kısımlarıdır. Bu kısımlarda beton elemanın çekme ve eğilmede çekme dayanımı homojen bir beton elemana göre daha azdır.
Beton dökümünde ek yerleri oluşturulacağı zaman şu kurallara dikkat edilmelidir :
Ek yerlerinin yeri beton dökümünden önce tespit edilmeli ve olabildiğince basınç gerilmeleri doğrultusunda dikey olarak düzenlenmelidir.Ek yerlerinin yeri; iş programına, beton karma tesislerinin verimine, yapı kısımlarının cins ve gerilmelerine ve son olarak beton yüzü çıplak bırakılacaksa bu görünüşten beklenen özelliğe bağlıdır.
Ek yerleri beton tabakaları arasında, yeter ve kuvvetli bir bağlantı sağlamalıdır. Bunun için sertleşmiş beton yüzeyi pürüzlendirilmeli ve yüzeyde duran serbest kısımlar ve de toz gibi yumuşak kısımlar dan iyice temizlenmeli ve yüzey iyice nemlendirilmelidir.
Ek yerlerinin sertleşmiş betonda zorlamanın az olduğu yerlerde oluşturulmasına dikkat edilmelidir.
Ek yerleri kademeli olarak bırakılmalı,
Donatı filizleri ve kaba agrega parçaları bırakılmalı,
Ek yerleri basınç istikametine dik bırakılmalı.
BETON ÇATLAKLARI, ÖNLENMESİ VE GİDERİLMESİ
Beton veya betonarme elemanlarda görülen çatlaklar iki ana gurupta toplanır :
YAPISAL ÇATLAKLAR
Bu tip çatlaklar yapıların işlevleri gereği taşıması zorunlu gerilmelerden kaynaklanır. Bunlar projesi olmayan, zemin problemi çözülmemiş yapılarda meydana gelirler ve çok tehlikelidirler. Beton dökümü ve döküm koşulları ile ilgileri yoktur. Bu tip çatlaklar, betonarme eleman içinde çekme gerilmelerine dik yönde oluşurlar. Basit bir kirişin açıklık ortasında oluşan veya bir konsol mesnedin üstünde görülebilen çatlaklar yapısal çatlaklardır.
UYGULAMA KÖKENLİ ÇATLAKLAR
Bu tip çatlaklar taze ve sertleşmiş betonlarda görülürler.
Taze Beton Çatlakları
Taze betonun kalıplara yerleştirildikten sonraki 0.5 – 4 saatleri arasında, yani beton henüz plastik halde iken, özellikle geniş döşeme ve benzeri yüzeylerde çatlaklar oluşabilmektedir. Bu çatlakların derinlikleri 10 cm yi bulabilir. Uzunlukları bir kaç cm. ile 1 – 2 m. arasında olmaktadır. Çatlaklar sonucunda betonun durabilitesi ( dayanıklılığı ) bozulmakta, korozyona açık, geçirgen bir durum almaktadır.
Taze beton çatlaklarının en önemli oluşum nedenleri plastik rötre ve oturma farlılıklarıdır.
Plastik Rötre Çatlakları
Bu tip çatlaklar özellikle sıcak, kuru, rüzgarlı zamanlarda dökümü yapılan betonlarda ( döşeme, yol, pist, … ); beton yüzeyindeki suyun buharlaşma hızının beton içindeki suyun yüzeye çıkma (terleme ) hızından daha büyük olması sebebi ile oluşan; düzensiz dağılım gösteren, çeşitli boylarda ve genişlikteki çatlaklardır.
Aynı çatlaklar, yeni betonun altındaki eski betonun veya diğer malzemelerin ( Ytong, yağlanmamış ahşap kalıp, asmolen döşeme gibi ) beton suyunu emmesi sonucuda oluşabilmektedir.
Bu tip çatlaklar genelde yüzeysel olup derinliği birkaç milimden fazla değildirler. Yapı güvenliği açısından tehlikesi yoktur.
Plastik Rötre Çatlakları Oluşmasına Karşı Önlemler
1. Betonun yerleştirilmesi ile ilgili önlemler: Beton dökülmeden hemen önce döküm yerinin zemini ve kalıplar ıslatılmalıdır. Islatma suyu buharlaşır buharlaşmaz döküme geçilir. Böylece hem kalıpların buharlaşma nedeniyle soğuması sağlanır. Hem de beton suyunun emilmesi önlenmiş olur.
Taze betonu güneşten, sıcaktan ve rüzgardan korunmalı, mümkünse gece beton dökümü yapılmalıdır.
Beton yerleştirildikten sonra mastar çekilip bırakılır. Daha sonraki tahta mala ile düzeltme işlemi mümkün olduğu kadar ertelenir. Bu işlem beton yüzeyinde ayak izinin 1 – 2 cm. derinlikte iz bırakmama durumuna gelinceye kadar geciktirilir. Ondan sonra demir mala düzeltmesi uygulanır.
2. Betona kür uygulaması: Taze betondaki plastik rötre çatlaması, yüzeydeki buharlaşmanın hızlı olmasından kaynaklandığına göre, yüzeydeki nem oranını yüksek tutmak gerekir.
Farklı Oturma Çatlakları
Taze betonda iri agrega taneleri dibe çökerken, çimento partiküllerini içeren su yüzeye çıkar. Bu su yüzeyde birikir.Yüzeye yakın kiriş ve döşeme donatıları bu yer değişimine karşı koyar ve taze beton bu bölgede tam olarak yerleşemez. Yerleşmesini tam olarak gerçekleştiremeyen beton demir donatı boyunca çatlar.
Önlemler: Beton döküldükten sonraki yüzey düzeltme işlemlerine bir süre ertelemek ve terleyen su tümüyle buharlaştıktan sonra tahta mala ile düzeltme işlemine geçmek önerilebilir. Ayrıca betonun yerleştirilmesine çok dikkat edilmelidir.
Öte yandan yüzeye yakın yerlerde yeterli sayıda ve kalınlıkta pas payları kullanılmalıdır.
Sertleşmiş Beton Çatlakları
Bu tip çatlaklar değişik yaş gruplarındaki ( 1 haftadan 30 yıla kadar ) betonlarda görülebilir. Çatlaklar, fiziksel veya kimyasal kökenlidir. Bunlar, önce kılcal görünümde, ardından büyüyen ve birleşen çatlaklardır. Çatlakları takiben beton yüzeyinde soyulma, dökülme ve patlamalar görülür. Önlem alınmadığı takdirde, betonarme elemanlar zamanla tahrip olurlar.
Bu çatlamaların nedenleri arasında donma – çözünme, alkali – aktif silis reaksiyonu, karbonatlaşma, donatının korozyonu, sülfat – asit – tuz gibi beton için zararlı maddelerin yol açtığı reaksiyonları sayılabilir.